13 Şubat 2010 Cumartesi

Uğultulu Tepeler..

Bir hayli oldu aslında bu kitabı okuyalı.Her zaman dağınık olan odamı düzenlerken kitaplarımada bir el attım.Birsürü kitap üstüste yığıldığı için pekte hoş görümüyorlar açıkçası.Uğultulu Tepeler'de rafta en altlardaymış.Elime geçmişken paylaşmak istedim.Eğerki resimdende anlaşılacağı gibi ananemim kitaplığında çıkma diilde daha hafifletilmiş bir halini okusaydım daha çabuk bitirebilir hatta birçok insana tavsiye bile edebilirdim boşuna mı okudum tabiki hayır sonuyla herşeyi toparlayan güzel değişik bir kitaptı.Baş karakterlerin kötü olması da ilginçti doğrusu ama bir ay gibi bir süre elimde dolanınca bitirmekte zorlandığımı da pek inkar edemiycem.


Altını çizdiğim birkaç satırı üşenmeden yazıyorum: ''İşte, kocasıyla aramızdaki duygu farkını da görüyorsun.O benim yerimde,ben de onun yerinde olsaydım,kendisinden hayatımı zehir edecek derecede tiksindiğim halde,ona asla elimi kaldırmazdım.Sen istersen inanmaz görün.Catherine onun yanında bulunmasını istediği müddetçe bende onu uzaklaştırmaya kalkışmazdım.Fakat,kadının ilgisi söndüğü an da kalbini deşer,kanını içerdim.O zamana kadar da -bana inanmıyorsan beni tanımıyorsun demektir- evet,o zamana kadar da onun bir tel saçına dokunmaktansa santim santim ölmeyi tercih ederdim.''

1 çemkirme:

Hazel dedi ki...

Uğultulu Tepeler kesinlikle değişik bir kitap.Aslında okuduktan sonra diyorsun ki, bu muydu yani...ama aslında öyle değil, karakterlerin hepsinde bir delilik var sanki :D ilginç, hatta aşk romanı olmasından çok bence psikolojik bir roman :)

hazal( http://hazellova.blogspot.com)

Yorum Gönder

Related Posts with Thumbnails