29 Mayıs 2010 Cumartesi

Hastayım,galiba ölüyorum,Eurovision sırf senin için ayakta duruyorum.


Fenayım blog.Yaşlı gibi oldum ha.Başım dönmekte,boğazım ağrımakta,sesim çıkmamakta,kalbim çarpıntı yapmakta,tabi başım bi yandan ağrımakta,hiçbirşey yapacak dermanım bulunmamakta,zencefilli tarçınlı adaçayım da ocakta kaynamakta.Ve ben az önce sürüne sürüne bulaşık yıkadım.Burda da lafı çok uzatmıycam daha doğrusu uzatmak isterdim ama uzatamıycam.
Hayır.Suç tamamen benim.Buz gibi su sana dokunuyorsa ve sen bunu biliyorsan içmezsin üstüne de buzluktan buuz gibi bi tatlı indirmessin.Ama yapılıyo işte.Sonra da sürünürüm böyle.Manga için,Ferman için dayanıcam biraz.Bakalım neler yapcakar.Kendilerine başarı dileklerimi iletip öksürüklerim ve boğaz acımla beraber burayı terk ediyorum.Kib.

Hastalık felan vız geldi Manga çıkınca.İyiki de çıktılar.Fikrimce birinci kesinlikle Manga'dır.Helal olsun.Sesim çıkmasa da Teşekkürler Manga!

26 Mayıs 2010 Çarşamba

benim olsalar..








Onlar bana baksalar
Bende onlara
Ve sonunda
Benim olsalar.

24 Mayıs 2010 Pazartesi

Çemkiriğim şu an!


Öf!
Sıkıldım tamam mı!
Ders,ders,ders..
Sıkıldım.
'Ben bu yaz bronzlaşmak,kendimle uzlaşmak,yer yer yozlaşmak,uzaklaşmaak istiiiyorum'
diye şarkı söylesim geldi,gitmiyo.
Neden gitmiyo?
Neden yarın Fizik dersi var!
Neden çalışıp çalışıp sıfır alma gibi bi durum varda çalışmadan dersten geçme durumu yok.
Neden devamsızlık diye bişey var.Biz gitmesek hocalar da kafa dinlese?
Neden okul sokakta gezilerek yapılan bi faaliyet diil?
Neden filmlerin sonunda hep iyiler mutlu oluyo?
Yada neden cool oğlan, çirkin kızın peşinden koşmuyo?
Neden şuan gidip uyumak varken gelip buraya bunları şaçmalıyorum?
Neden yarın ne giyceğim benim düşünmeme kalmadan bi anda dolaptan çıkıpta yanıma gelemiyo?
Neden bi günde bikaç beden incelemiyorum?
Neden bugün herşeye bu kadar çemkiriğim!
Ben böyleysem millet naapsın bana yahu.
Neyse blog.
Gelmiycek bu yazının sonu.
Kelebekler ne güzel dimi.

21 Mayıs 2010 Cuma

Aşk-ı memnu çık içimden!


Olmadı blog.Yapamadım.Yazamadan yapamadım.Senaristler bu kadar olayı bi bölüme sığdırır da ben yorumlarımı eksik eder miyim hiç?Buyrun size bu haftaki aşk-ı memnu..

*Bu bölüm en çok gözüme batanlardan birini çıkaralım aradan.Beşir sen neymişsin yahu.Kaç bölümdür yattığın yerden hallediyorsun her şeyi.Hemde öyle bi halletmek ki Matmazeller Behlüller yetmedi Bihterler falan ayağına geliyor.Helal.
*Nikahta Behlül ve Nihalle fotoğraf çektirmek neydi öyle?.Kızım ezikmisiniz siz yapmayın yahu.
*Matmazel.Sende bu Adnan'la takıla takıla alıklaştın kanımca.Elinde anahtarla kasada ne var diye sormaya gitmiş Beşirciğe.Bende kasayı açtı da hesap sorcak sandımdı.Birisi şu kadına anahtarların kasaları açmaya yaradığını söyleyebilir mi?
Ayrıca anahtarı düşürdün girme dediler diye de odaya girme böyle devam et tamam mı sen kuzum.Sanırsın ki içerde karantina var.
*Nihalin falla malla evlilik tarihini erteletmesine hiç değinmiyorum bile.
*"Peki ben niye bu kadar huzursuzum?"
Ahh be Adnan'ın 2yıldır yalaşık yetmişküsür bölümdür taşıdığın boynuzlar artık ağır gelmeye başlamış olmasın sakın!
*Ahaha Behlül'le Nihal'in filmlerine Behlül-Bihter çiftinin orman sahneleri de karışmasın sakın :D
*Nihat'la Peyker çiftisi.Bi kendinize gelin lütfen.Alan memnun veren memnun boynuzu takan memnun size noluyor Allahaşkına.
*Bihter kuzum reca ediyorum bi daha öyle cıyaklama.Bülent'te bende fena halde rahatsız olduk hatta Bülent kendini dansa verdi bilesin.
*Ezik Katya da amma ballı çıktı valla.
*Bihterciğim mahkemedeki tutumun zekiceydi.Tebrik ettim.Anasının kızı nolcak.
*Behlül'ün bu hafta Beşir'e Peyker'e ve hatta Nihal'e mahkeme konusunda kendini bi kaç bölümlük eziklettirdiği kanaatindeyim.Haberiniz ola.
*Bihter anladık hadi topukluyla yürüyemiyosun.Spor ayakkabıylada koşamıyosun.Hayır olabilir.Koşamıyosundur.O zaman korularda Behlül'lerle fingirdiyceğine kır dizini otur evinde.Yoksa bu koşmayla kısa zamanda bikaç takla atacağın düşünmekteyim.
*Gelelim final sahnesine.Bihter şekerim her ne kadar koşamasanda türk filmlerimizden kalma göster ama elletme -nihal'i bırak deyişi- taktiğini başarıyla uyguladın.Tebrik.
.Pekii Behlül mal mısın.Sen git Nihalle nişanlan.Bihterden nefret et.Yüzüne bile bakma.Mahzenlerde kızın kolunu kır.Yoksun sen artık de.Bebeği aldırsın umursama.Amcana üzül.Gelinlik seç.Sedef olayında iyicee nefret et ana-kızdan.Sonra da git Bihter'i öp ve hatta devamını getirmeye yelten emi.Sonra gidince Bihterimiz 'çık içimden Bihter' gibisinden ezik bi cümle sarfet.Senaristleeer yapmayın noluur.

.Bihter Firevs'e bakıp muzip gülüşünü yerim kız senin.Aaa Behlül sendemi korudaydın :D

.Son sahnedeki Nihal'in bakışını sakın ola yanlış anlamayınız canlarım,zira kendisi Adnan Ziyagil'in kızıdır ve genetik mirası gereğince bi kaç saniye alık alık bakınıp Nişanlııım Nişanlııım demeye devam edicektir.
Biliyosunuz büyük final yaklaşmakta.Gerisini finale saklıyorum hadi kaçtım ben.

18 Mayıs 2010 Salı

Uçurtma Avcısı..

Nasıl desem etkileyici demek yeterli mi acaba bu kitap için.Bir o kadar da duygu yüklü.Öyle çok coşkulu cıvıl cıvıl bi yazı beklemeyin bu kitap için.Başka bu kitap.İçimde buruk bi hisle akıp gitti kitap..Hala da duruyor o his..Ah Hasan çok üzüldüm kuzum ben sana yaa.Hem nasıl bu kadar iyi olabiliyosun?
Aslında bu tarz kitaplardan genelde sıkılır sonunu zar zor getiririm.Ama Uçurtma Avcısı bi başka gönlümde.Arkadaşlık,çocukluk,korku,sevgi,fedakarlık,aile,savaş,suçluluk..Her türlü duyguyu bulmak mümkün kitapta.Fazla söze gerek yok çünkü zaten bu kitabın methini duymayan yok,buyrun okuyun.

Bu kitaptan sonra Bin Muhteşem Güneş'i okumak istiyordum ama araya bi Dan Brown (Da vinci şifresi) sokmaya karar verdim.Hadi bakalım.

17 Mayıs 2010 Pazartesi

3 gündür..


Hmm nasıl anlatsam,nerden başlasam¿
Bikaç gündür yoktum buralarda,gezmelerde tozmalardaydım. Ama bitti.Ne gezme,ne eğlence,ne de şenlik falan kalmadı.Aksine sınavlar yaklaşmakta.Ve ben galiba hala tehlikenin farkında diilim!
O konuyu raftan indirmeden hazır fonumda da Athena-Serseri Mayın varken şu konserlere bi el atmak isterim.Ne diyim Marmara hakkaten şaşırttı.Tabii ki biz zaten her türlü eğlenirdik okuldan da bu konuda pek bi beklentimizde yoktu.Ancaaaak ne yalan söyliyim,hiç bu kadar güzel geçebileceğini,Funda Arar'la yavaş bi giriş yapıp,Volkan Konak'ta tıklım tıklımlıktan rekor kırıp ,Gripin ve Athena'yla böylesine MÜTHİŞ müthiş müthiş ve eğlenceli ve güzel işte yaa bi final
beklememiştim.Süpperdi.Özellikle son gün harikaydı yahu.
Ama ne demişleeer her güzel şeyin bir sonu elbet ki var.Ne yazıkki bende o son kısmına geçmiş bulunmaktayım.Hatta öyle bi son ki yarın lanet staj var.Ve bu ara öyle bi tembellik içerisindeyim ki bu hafta yarınla beraber üç tane rapor yazmam gerekli.

Off.
Ben mutluydum ama baharımla,şenliğimle,eğlencemle.Her güzel şeyin sonu var tamam da yeni başlangıcın bu kadar kötü olması şart mı yani :S
Neyse blog.Yapcak bişey yok.Yarın yazıyimde kurtuliyim şu rapor belasından.Sonra da bu haftaki devamsızlıklarımı telafi ediyim.Çok çalışmam lazııım çoook.Gittim ben.

12 Mayıs 2010 Çarşamba

Blogum,sweet blogum :)


Tatlı blogcu pastel benide sweet blogger ödülüne layık görmüş.Şımarıverdim vallahi.Burdan pastele öpücük yollayıp kendi tatlı bloger ödüllerime geçiyorum.
Listeye pastel le başlamak isterdim ama onun zaten ödülü var :)

1- ..ezgi..
2-Salıncakta iki kişi
3-Seyhandan hayata dair güzellikler
4-Dİ'Lİ GEÇMİŞ ZAMANLARIM
5-Hem mutlu hem çilli
6-Mughetto
7-Sihirli Eller
8-Nymphea
9-DEZZY GUM
10-mimozayım

Hadi bakalım tatlışlar top sizde :)
Bu arada
Bu ödülü 10 tatlı blogger'a gönderin.
Bu ödülle ilgili bir post yazın fotoyu ve ödülü göndereni yazın.Ödülü blogunuza koyun.
Ödüllendirdiğiniz 10 kişiyi yorumla bilgilendirin.

şenlik-konser-kitap


Evet blog bildiğin gibi dün Funda Arar konseri vardı okulda.Her nekadar okulun organizasyonuna homurdansakta konbine bilet aldığımız için gidelim dedik.Okul bayaa kalabalıktı.Kimse gelmez diye düşünürken konser alanı tıklım tıklım dı valla.Funda'yı çok göremesekte müziği yetti eğlenmemize.Tabii şenlik demek ders yok demek diil.Aksine finaller yaklaşıyo siz eğlenin biz sizden bunun acısını çıkartıcaz demek.Şu fizikçide notu açıklıyosa açıklasın hasta etmesin beni burda.Bak yine sinirlendim.Neyse eminim ki bu konuya daha sonra tekrardan bi değinmem gerekicek.Neyse tabi ben bu arada;

bi de kitap alıverdim.(Melekler ve Şeytanlar'dan sonra bunu okumak biraz ters olcak ama yapcak bişey yok.)Hatta bide pazara gidiverdim.Ama uykum var blog.Bu günlük beni affet.Zaten dışardan gelen kuş seslerini (gece dışardan ses gelmiyceğini düşünerek) bilgisayardan geliyo zannedip hangi siteden geliyo diye çıldırdım az önce.İşte o yüzden uyumam lazım.Hem yarın okul ve dopppdoluu geçicek bi gün beni beklemekte.Bilirsin bekletmekten hoşlanmam:)Kaçtım ben.
By.

10 Mayıs 2010 Pazartesi

yapılacaklar..




*Mütemadiyen sırıtılacak,sıkıntı kovulacak,

*Rüyalarda tıs tıs yılanlar görülüp gecenin bi yarısı korkarak uyanılmıycak,

*Bugün itibariyle şenlik havasına girilecek Marmara her nekadar saçma bi festival düzenlesede ona bi şans verilecek,arkadaşlarla gidilip eğlenilecek,

*Tıka basa yemek yenilmiycek,

*Sonradan giyilmiycek şeyler alınıp dolaplar tıka basa boşuna doldurulmıycak,

*İnternette çok vakit harcanmıycak,baharın tadı çıkarılıcak,

*Bozuk cep telefonu adam edilmeye çalışılmıycak,kardeş kardeş anlaşılıncak,

*Nadirde olsa günlük tutulacak,

*Para biriktirilecek,har vurulmayacak,harman savurulmayacak,

*Sabahları arkadaşlarla sözleşilen saatte evde çıkılacak,otobüs kaçırılmıycak,

*Böyle gevezeliklere vakit ayırıp kıyafet seçme işlemi beş dakkaya sığdırılmıycak,

*Hatta şuan burda oturulmıycak kalkılıcak,kıyafet seçilecek,hazırlanıp kankayla buluşup okula konsere gidilecek,

*Uzatıldıkça uzatılmıycak,

*Öpülecek,

*Kaçılacak.

Şeytanın Gölgesi


ELDEN ELE blogundan alabildiğim ilk kitap :) Şanslı günümdü sanırım denk geldim.Okunacaklar sırasında yerini aldı kendileri...

6 Mayıs 2010 Perşembe

Dost.

Dostları olmalı insanın,
Aynen gemilerin limanlari gibi
Zaman zaman uğradığın
Yükünü boşalttığın
Dalgalar dininceye kadar beklediğin koynunda

Sonra açık denizlere uğurlamalı seni,
Geri döneceğin günü bekleme umuduyla
Bazen rüzgara o açmalı yelkenini
Yanağına konan bir öpücüğün coşkusuyla
Halatlarını çözmeli
Seni çok ama çok özlemeli

Dostları olmalı insanın,
Ermiş, bilge, hayatı ezbere okuyabilen
Düşünmediklerini düşündüren
Seni bir cambaz ipinde güvenle tutabilen
Gerektiginde senin için ateşi yutabilen
Yolunu ısıtan ustan olmalı,
Şekillendirmeyi öğretmeli hayatın çömleğini
Sana verebilmeli soğuk bir kış gününde
Üzerindeki tek gömleğini.

Oğuzkan Bölükbaşı

5 Mayıs 2010 Çarşamba

mü 2010 bahar şenlikleri..

Marmara kabul et ,bu sene sönük kaldın ...

Göçebe.


Ah Stephenie yine yaptın yapıcağını.Bu kitabındada gece yarısı beni hıçkırıklara boğup kitabı yarı bulanık gözlerle ve elimde sümüklü bi mendille okumamı sağladın ya ne diyim ben sana.Öyle güzel yazmışsın ki hiçbirşey diyemedim işte.Aslında bakmayın zırladım dediğime kitap içide macera da,aksiyon da,dostluk da barındırıyodu tabi aşkta.Bi bedende iki kişinin yaşaması,çift karakterli olmak tanımı çok şaşırtıcı bir şekilde işlemişti Stehenie'cim.İlk 50 sayfasını biraz sıkıla pıkıla okusamda kitap beni ele geçerdi, artık bi yandan ağlıyodum kitabın sonlarında,bi yandan da son bi umut ışığı bulup mutlu sonla bitmesi için (679 sayfayı)hızlı hızlı okuyodum.Yaratıcı bir hayalgücüyle,eğlenceli ve akıcı bir dille yazılmış bi kitaptı.Sevdim,bitirmek için sabırsızlandım,bittiğindede üzüldüm,aldım bağrıma bastım kitabımı:) Burdan da anlaşılacağı gibi tavsiye edilir.Buyrun okuyun.

2 Mayıs 2010 Pazar

Geri dönüş.


Of.
Vizeler bitmek bilmezken hemende nası bitti vize sonrası tatil.Bitmesin.Okul tekrar başlamasın.Sabah yine erken uyanmiyim.Yada bari geç kalmadan okula gidebiliyim.Yine hocalar beynimizi ütülemesin.Yarın staj olmasın.Noluuuuur.7:10 otobüsüne yetişmek zorunda kalmiyim.Gitmek için bütün bunları alt edebilecek güzel nedenler bulabiliyim.Saçmalamıyim mesela.Ya da anlaşılır bişeyler yazabiliyim en azından.En iyisi ben kalkıyim.Duş aliyim.Bi kafam yerine gelsin.Yarını unutup,oturup Okan izliyim.Evet evet sevdim bunu.O zaman sizi öpiyim,ben kaçıyim.
By.
Related Posts with Thumbnails