28 Eylül 2011 Çarşamba

Bir Kanka kolay doğmuyor.

 
Altı yıl.
İkibinyüzdoksan gün.
Elliikibinbeşyüzatmış saat.
Arkadaş olmak,kanka olmak,dost olmak çok acayip bi'şey.
Dakikalar sonra senin doğum günün.
Ve ben yine ne yazsamda anlatsam içimdekileri sana bilemiyorum.
Kelimeler çarpışırken kafamın içinde kalbim hangilerini seçmesi gerektiğine karar veremiyor.
Sana iyiki varsın demek istiyorum en içten.
İyi ki hep yanımdasın demek istiyorum.
İyi ki o gün elimden tutup bana güç verdin.
İyi ki o gün okul dönüşü o Çamlıca'ları içip saçmaladık.
İyi ki o gün amuda kalktın.
İyiki Nil bu şarkıyı söyledi.
İyi ki durup dertleştik.
İyi ki ağladık.
İyi ki kızdım sana.
Sende iyiki bana kızdın.
İyiki sarıldık sımsıkı.
Biz birlikte büyüdük kanka.
Bazen öyle bir bakıyorsun ki,bunu düşünmek şuan yanağımdan süzülen yaşı engelleyemiyor mesela.
Böyle seni alıp bağrıma basasım geliyor.
Söylemiyorum şımarma diye
Mide pastilinin kokusunu bile seviyorum ben senin.
Domatesli salçalı makarnanıda seviyorum.
Makyajsız halini de seviyorum.
Herkesin bize imrendiğinide biliyorum.
Korkuyorum bazen nazar değicek diye.
Dilim ısırmaktan yara oldu artık.
Uzun lafın kısası benim canımın içi kankam.
Sen bugün yirmi yaşına girerken ben buna şahit olduğum için sonsuz mutluyum.
Bilirsin işte.
Bunca şey sensiz olmazdı ♥
İyiki varsın.
Eğer yıllar önce bugün doğmasaydın belki benim bir yanım hep eksik kalıcaktı.
O yüzden iyiki doğdun kankam.
Hep daha güzel günlerimiz olsun.
Bil ki seni gerçekten yürekten seviyorum.
"Dost, onunla birlikteyken gerçekten olduğun gibi görünebileceğin, ruhunun tüm gizliliklerini ona anlatabileceğin biridir.Onunla birlikteyken kendini korumana gerek yoktur."
 Bu da benden sana cicibebe tadında bi şarkı.Tık. 
'' Yıllar biraz zor geçti
   ama bak kocaman oldun
   mumları üfle bir dilek tut
   iyi ki doğdun
   iyi ki doğdun
   iyi ki doğdun
    iyi ki doğdun ''

Tamam şimdi yarın doğum günü olan kankama buluşma mesajı atmam gerek.
Çok çok çok öpüyorum.
♥♥♥


26 Eylül 2011 Pazartesi

Beş gece Namı(K)ral!




Merakla beklemedeyiz.

25 Eylül 2011 Pazar

Mevsimler geçerken ben hala bir başlık arıyordum.

Ha-lo.
25 Eylül İkibinonbir.
Vay be.
Eylül bile bitti.
Günler geçiyor,mevsimler geçiyor,hayatlar geçiyor.
Kayıplardaydım.
Başımdaki ceviz büyüklüğünde -tamam fındık- şişlik zonkluyor.
Duvara çarptım ama ne çarpmak,yıldızları saydım resmen.
Şİmdi iyiyim.
Kahvemden bir yudum boğazımdan mideme doğru yol alırken sizlere ne havadis aktarsam diye düşünüyorum.
Fondaki Sensiz Olmaz belki üç belki dördüncü tekrarda.
Parmak(lar)ımda yeni -bana göre-şahane i nefis baykuş figürlü yüzüğüm baktıkça mutlu ediyor.
Bana koskocaaa -kesinlikle abartmıyorum boydan boya- yeni monte edilmiş dolabın annemin talimatıyla iki kez! silinmesi gerektiğini unutturabiliyor o derece.
Kova ve içinden gelen hiç de harika olmayan -tamam fena diil aslında-deterjan kokuları yanımda.
Tabi ben anneme çaktırmadan az sonra içine yumuşatıcıyı boca edip
-napiyim bence parfümümden bile güzel kokuyor- mis kokulu bir su elde edicem çaktırmayın.
Kendisi az önce evde terör estirdi.
Ya benim tüm kıyafetlerim,makyaj malzemelerim,ıvırım,zıvırım zaten her bir yerde ayrı bir Cumhuriyet ilan etmiş durumdalar.
Ustalar eve ayakkabıyla girip çıkmış durumdalar.
Ve ben saç baş dağınık durumdayım.
Bir de üstüne misafir olup gelen kişiler olunca benim yayıla yayıla yapıcağım iş sıkışıyor bir saate.
Neyse başımın üstünde yerleri var.
Zaten başka oturabilecek bir yer bulamazlar şuan.
Neyseki canı gönülden istersem pratik olabiliyorum.
Yarın okul maratonu başlar artık.
Sabahın köründe yollar gözükür Hayalciye.
Ya şimdi benim şöyle bir problemim var.
Alarm müziği ne olmalı.
Sevdiğim bir şarkıyı alarm müziği yaptığımda o şarkının ziyan olduğunu farkettim.
Resmen sevdiğim şarkıdan soğuyorum.
Bangır bangır müzikler bana bigün telefonu duvara fırlattırcak diye korkuyorum,o da olmuyor.
Hafif müziklerde uyanamıyorum.
Hiiiiiç duymuyorum,ninni oluyor resmen.
Sevmediğim şarkıylada uyanmak istemiyorum.
Kısaca uyanmak istemiyorum.
Şuanki müziğim Mor ve Ötesi-Bazen.
Uyanıyorum ama artık şarkının tek notasını duymak istemiyorum.
Sizinde vahiyle uyanmadığınızı varsayarsak,nelerle uyanıyorsunuz meraklardayım.
Mutlu uyanmak için her türlü tavsiyeye açığım sanırım.
Unutmadan en son okuduğum kitap : Gülse Birsel-Yazlık.
En son izlediğim film : Fight Club.
Gözlerizden öpüp yumuşatıcı avına çıkıyorum.
Kahvem hala sıcak,fazla uzaklaşmış olamam.
Ciao.
Bu arada.
Blogumu çaktırmadan takip ettiğini zanneden ama benim aslında gayette farkında olduğum insan kişisi,
Sana şu sıralar acayip gıcığım.
Ve hatta günlerdir yazmadıysam sırf senin yüzündendir.
O küçük beyninle benim arkamdan iş çevirdiğini zannedip sevindirik oluyorsan,olma kuzum.
Sakın olma.
Çünkü hakkında bildiklerimle seni ikiye katlar belan olabilirim.
Ama yapmıyorum.
Ama yapabilirim.
Kafam atabilir.
Ben haber veriyimde.
Related Posts with Thumbnails