26 Kasım 2010 Cuma

Taşınma-Telaş.

Keşke süper kahraman olsaydım da,bu kadar zor olmasaydı herşey..
Eski odada yazılan son cümleler,
Toplanan eşyalar,kargaşa,telaş,
Hafif bi burukluk herkeste,
Odamı bu sefer temelli toplamak..
Ve yarın,
Yeni ev,yeni muhit,yeni bir ben,
Kısa süreli bir internet problemi.
Sonra kaldığımız yerden devam.
Sii yu.

22 Kasım 2010 Pazartesi

Zindan Adası


Bayramı değerlendirmek isteyen hayalci,kankasının parlak fikriyle,onlara kalmaya gider.Dedikodu yaparlar önce.Sonra da domatesli salçalı makarna.Afiyetle yerler.Gece de bi battaniyenin altında oturup,bu filmi izlerler.
Filmi çok beğenirler.Hayalci de gelir size anlatır.
Film hakkındaki düşüncelerime gelirsek : Şunu baştan söylemeliyim ki Leonardo Di Caprio'nun(adamım Teddy) oyunculuğu göz dolduruyordu.Zaten ne kadar iyi bir oyuncu olduğu ortada.Filmin kilit cümleleri de güzel serpiştirilmişti.İlk başlarda yavaş ilerleyip ikinci yarıdan sonra güçlenmeye başlıyor.Hayalle gerçeğin karışımı olan film sonunda uzun süre algınızı zorlayabiliyor.Çok fazla spoiler vermek istemiyorum(ki filmi bu şekilde anlatmak zor) ama sonu bazılarına çok klişe gelsede bence etkileyiciydi.Yalnız filmi ya çok dikkatle izlemek -yoksa benim gibi bazı bariz gerçekleri kaçırabiliyorsunuz-ya da ikinci kez izlemek gerekiyor.Ben ilk başta korku filmi izleyeceğimizi düşünmüştüm ama filmimizin türü psikolojik-gerilim.Eğer hala izlemediyseniz,şiddetle tavsiye eder,izleyin derim. (New Yorkta beş Minare ve Harry Potter 7'yi de izledim.Bir ara onları da yazıcam.Ayrıca canlarım bu tarz film tavsiyelerine de açığım)


Travma kelimesinin Yunancada yara kelimesinden geldiğini biliyor muydun?
Peki ya rüya kelimesinin Almancada karşılığı nedir?
"Travma".Yaralar canavar yaratabilir.
Ve sen yaralısın.

Gerçekler etrafınızı sardığında,tek sığınağınız hayal gücünüzdür.

"Hangisi daha kötü, canavar olarak yaşamak mı, iyi bir adam olarak ölmek mi?"

Filmin konusu: Massachusetts’te suç işlemiş akıl hastalarının tedavi gördüğü adadaki hastanede bir hastanın ortadan kaybolmasıyla ilgili soruşturmayı üstlenen iki polis müdürü kendilerini şiddetli bir kasırganın ve mahkumların ayaklanmasının tam ortasında bulurlar.Adadı karışık işler dönmektedir,ama çözmek hiçde kolay olmayacaktır.

19 Kasım 2010 Cuma

Son durumlar..

Bayramın bu güzel son gününde karşınızdayım.
Bayram benim için tam bi fiyaskoydu.
Oysa ki ne planlarım vardı benim.
Dokuz güz nasıl boşa harcanır kelimesinin tam cevabı karşınızda size bu satırları yazıyor.
Evet boşa gitti tatil.
Harala gürele il geçti.
Bu yüzden mutsuzum.
En azından bişey yapmış oliyim diye saçlarımı kestiricem gidip.
Bana kalsa kestirmem ama artık vaktidir.
Kestiricem dediğim de şekil verdireceğim o kadar.
Yaa bide bişey sizinde saçlarınız avuç avuç dökülüyor mu?
Bu sadece bana mı oluyo merak ediyorum?

Ayrıcaa;
Dün geceki rüyam keyfimi yerine getirdi :D
Elimde Nikon D90'ım varmış,
Sırt çantamda çeşit çeşit lenslerim,
Çekime gidiyormuşum,
Mutluymuşum,
Mütemadiyen gülüyormuşum,
Çünkü ben hayalciymişim,
Tüm bunları anca rüyamda görürmüşüm,
Ve çaktırmadan,
Kaçıyormuşum..

15 Kasım 2010 Pazartesi

Mis kokan odamdan sesleniyoruum.

Eğer ki o bu şekilde söylemeseydi daha aylarca farketmeyebilirdim.
Daha uzuun yıllar yaşayabilirdim burada.
Yığdıkça yığardım kıyafetlerimi üst üste.
Umrumda olmazdı ders notlarımın her bir yana saçılmış olmaları.
Ya da makyaj malzemelerim masamın üstünü tıka basa doldurabilirdi.
Bayram çikolatalarının daha şimdiden yendiğini kanıtlayan jelatinleri de süsleyebilirdi sehpanın üstünü.
Benim için farketmezdi.
Ama annem,evet annem.
"Yeter artık,odan savaş alanına döndü,bıktım arkanı toplamaktan,yarın bayram,KALK!" diyince,
Kopabildim kendi dünyamdan.
Dağınıklık içinde bi düzenim var benim diycektim ki,kafama bişey yemekten korktum.
Sustum.
Elim mahkum kalktım derledim,topladım,sildim,süpürdüm.
Parladı resmen benim küçük köşküm.
Ben onu böylede sevdim.
Hele elma kokulu mumlarımı da yakınca,öyle güzel gitti ki sormayın.
Bugün olan en güzel iki olaysa;
Biri ışıl ışıl güneş varken yağmur çiselemesi,
Bir diğeri de günlüğümün arasından tamamen sürpriz bi 20 TL Çıkması oldu.İhi :)


Şimdi bayramlıklarım,odam ve ben bayrama hazırız.
Çikolatalar da öyle.
Ama ben et kokusuna hazır diilim.
Ben et yemem,kokusuna da tahammülüm yok!
Yarın napcam bilmiyorum.
Bu arada,harçlık isteyebilceğiniz birileri varsa mutlaka isteyin,bu yaşta daha gerekli diyin ;)
Ben öyle yapmayı planlıyorum.
Bayramın tadını çıkarın.
Gezin,tozun,tatil bitince yapamıyacağınız her şeyi yapın.
Öpücüklere boğuyorum burdan herkesi.
Sağlıklı,mutlu bayramlar olsun hepimize.
Bayramın gelceği arifeden belli olurmuş.
O halde hepinize arifeden,klasik bir,İYİ BAYRAMLAR...

11 Kasım 2010 Perşembe

Şu sıralar ben ve slr fotoğraf makinası aşkı ♥


O-la-la.
Çok sevgili bayanlar-baylar,
Merhaba.
Son finalimin yarın olacağının müjdesini vererek başlıyorum yazıma.
Aslında yarın ki sınava zerre çalışmadım.
Ama durun hemen telaş yapmayın,çalışcak bişey de yok kanımca.
Rahatım.
Umrumda da diil.
Çünkü sevgili okulum 9 tane sınavı arka arkaya koyarsan -ki biliyorum sistem böyle- ,bu öğrenci biyerinde patlak verir.
Kendi şahsım adına,iyi bile dayandım valla.
Şimdi gelsin 15 gün tatil.
Oh yan gel yat.
Şimdi bir diğer konuya gelirsek bonibonlarım,
Biliyorsunuz ki bir dslr almak istiyorum ancak finansman sorununu çözemediğimden,bu hayalimi kumbaramda yavaş yavaş birikcek olan manilere bağlı olarak bi süreliğine rafa kaldırıyorum.
Ama bu fotoğraf aşkımı durduramıyor.
Bu yüzden bir analog makina almaya karar verdim.
Evet evet,bayaa şu filmlilerden.
Slr yani başında dijitali yok işte ;)
Yalnız derdim şudur ki bu konularda pek bi acemiyim.
Ne alınır?Nerden bulunur?Nasıldır?
Bu konuyla ilgili fikri olanlar bi el atın bakalım yorumlara.
Ama uğraşma analogla demeyin.
Kafaya koydum bi kere,uğraşcam.
Saat 01:27.
Gidesim var yatağıma doğru.
Yarın kabusun son günü.
Off yarın ne giyceğimi ayarlamadım daha.
Peşimden gelenler 100 olmuş.
Ne güzel bi rakam.Düz.Yüz.
Şimdilik benden bu kadar.
Öpüore.

7 Kasım 2010 Pazar

Hello.havaryu.tudey?

Elimde bi parçası midemde olan Browni İntense'im,
Fonda Athena'dan Tersine.
'Hava güzel,kafam güzel,ben güzelim,herşey güzel' diyo Gökhan Özoğuz,
Bonibonlarım masamın üstünü renklendiriyolar dağınıklığıyla.
En zor sınavları bu hafta bi şekilde atlatmış olmanın coşkusuyla,yarınki sınava hala çalışmadım.
İçimden bi ses çalış der gibi sanki.
Çizdiğim Garfield bile bunu anlatmaya yetmiyo.
Daha vakit var,yumurta kapıya henüz sıkışmadı :D
Bi hafta boyunca kaçırdıklarımı takip etmeye çalışıyorum bi yandan.
Hava sıcak,hemde bana kısakollu giydirip camı açtırcak kadar sıcak.
Dün sinemaya gittik arkadaşlarla,
Gittiğimiz film 'Son Ayin'.
Afişine kanmayın derim.
Film bitince 'Noldu şimdi yani?' gibi bi tepkiyle kalakalıyosunuz.
Ama yok ben eğlenicem,gülücem maksat dalga konusu olsun derseniz gidin kuzularım,
Zira bayaa bi dalga konusu çıkıyo :D
Onun dışında Ejderha Dövmeli Kız'ı hala okuyamadım vakit bulup,
Üzülüyorum.
Aynada sivilceleri saçmalamış bi kız görüyorum.Ona birinin bu kadar çok çikolata yememesi gerektiğini söylemesi gerek.
Gözüme çarptı da radyasyonu önlemesi niyetiyle çalışma masama iliştirdiğim kaktüs kendinden geçmiş.
Bi yudum su veriyim ben ona.Yazıktır.
Brownimde bitti.
Çikolatanın lezzeti damağımda.
Şarkı da değişmiş.
E yazıyı da bitiriyim o zaman.
Öpücük.Kalp ♥
By.

4 Kasım 2010 Perşembe

Kaçamak-

Bağışlayın beni sınavlarım çok bu aralar;
Ve bir o kadar da zor;
Bugünki sınav güzel geçti neyseki :),
Tek derdim yarın ki Sensitometri,
Ve geçer not alabilecek bi sınav kağıdı,
Bunu için çalışmam lazım,
Fatmagül'ü de izlemiyorum,
Keşke ders aşkıyla dolu olsam da,
Burda bunları yazıcağıma,
Gidip derse yumulsam,
Hatta bu dersi anlamıyosam,
Hala oyalanmasam,
Haftasonu gelme sözü verip,
Öfleyerek notları önüme alsam,
Sizi de bu şiirle başbaşa bıraksam...

1 Kasım 2010 Pazartesi

Sınav.dönemi.sendromu

Dün gece kabus gördüm-yılanlar-tsunamiler-köpekbalıkları,
Matematik sınavına girdim rüyanın aksine güzel geçen,
Ve yarın ki sınava sırf hocanın o güzel yüzü için çalışmayı düşünüyorum,evet,
Not ediyim dedim
Not demişken,
Nerde benim ders notlarım!

Not:Foto alıntıdır
Related Posts with Thumbnails