30 Mart 2011 Çarşamba

The Tourist .

Büyük bi hevesle beklemiştim filmi.Film öyle çok kötülendiki nasıl olduğunu merak ettirdi.Gittim,aldım,çok fazla bir beklentim olmadan izledim.Sonuç : Fazlasıyla beğendim.Ama beğenmemin nedeninin Johnny Depp'in harika mimikleri ve replikleriyle arzı endam edişi olduğunu az çok tahmin edersiniz.Birde buna Venedik'in müthiş güzelliğini eklerseniz al sana yemede yanında yat filmi.
Ama şöyle söyliyim,sonu tahmin edilebilir,hikayesi sıradan fakat beni fazlasıyla eğlendiren bir filmdi.Başrolünde Johnny Depp ve Angelina Jolie olmasaydı pek beğeneceğim bi film olmazdı.Yani eğer ki şöyle keyifli vakit geçirticek bir film ararsanız alın,izleyin,beğenin.



 **Spoiler**
En sevdiğim replik ise:
- Estetiğe 20 milyon dolar harcadın ve kendine bu yüzü mü seçtin?
- Beğenmedin mi?
- Biraz..
 **Spoiler**




Bu arada blogların artık özgür oluşuna gerçekten çok sevindim.Yaşasın ÖZGÜRLÜK!

23 Mart 2011 Çarşamba

Çok pis diyetim geldi.

Gereksiz uzun holümüzü büyük bi neşeyle zıplaya zıplaya geldim çocuk gibi.
Ananas gibi dilimlediğim elmalar önümde kasede duruyor.
Yanında da bi fincan bergamot aromalı yeşil çay.
Fonda 84-Hayır Olamaz melodileri.
Parmağımda fotoğraf makineli yüzüğüm.
Kankayla annesi otoya bindirilip evlerine uğurlandıktan sonra,
Elli dakikalık bi yürüyüş sonrası hali.
Ve ben.
Ve diyet.
Evet yanlış duymadınız.
O hırsın gelmesini bekliyodum,geldi.
Hemde çok tesadüfen.
Ders arasında kızlar konuşurken duydum ki bizim sınıftan bi kız yazın tam -boru diil- 20 kilo vermiş.
Benim ondan ne eksiğim var ki.
Hatta fazlam bile var.
İşte bu sebeple canlar,
Çok pis diyetteyim.
Dün aslında fazlasıyla zayıf olduğu halde benimle beraber tavuklu salata yiyen kankam,
Biliyosun seni seviyorum.
Yoo benle tavuklu salata yedin diye diil.
İçimden geldi diye.
İçimde kalmasın diye.
Kankamsın diye işte.
Uzatmaya niyetim yok.
Gidiyorum.
Olur ya diyet hakkında bi tavsiye,bi öneri ya da uyarınız olur hepsine açığım.
Blogların bu durumu artık fena helde beni sıkmaya başladı.
Çocuk oyuncağına çevirdiler resmen.
Neyse konumuz neydi?
Diyetteyim.

BLOGUMA DOKUNMA!

11 Mart 2011 Cuma

Duyulmaz mı mimim?

Mia kuzusu yollamış bu mimi ben cevaplarken çok eğlendim valla.Huyumu suyumu merak eden varsa buyursun bu mime ;)
 
 Hayalinizdeki meslek nedir?
Ah ah,fotoğrafçı olsam ben.Böyle boy boy fotoğraflar çeksem.Minnacık ayrıntılarda büyük dünyalar keşfetsem.Her güzel anı bir tuşla ölümsüzleştisem mesela.İşte ben o olsam.

  Kışın sürmeyi en sevdiğiniz parfüm?
Yaz kış çok ayırmam ben askında soft koku severim,hatta tavsiyelere de açığım ama şu sıralar Britney Spears fantasye takıldım kaldım.

  Çay mı, kahve mi? Kaç şekerli/Sütlü, sütsüz?
Kesinlikle kahve,sütlü,şekerli.Oh mis.
Çayı sevmem ama illede çay varsa o şekersiz olsun.
 

  En önemli makyaj hileniz?
Varsa bildiğiniz bi hile bana da söyleyin nolur.Siyah kalemi bol bulamaç sürmeye bayılırım,göz makyajı yaparım zaten genelde.Makyajsız halk arasına çıktığımdaysa gelen tepkiler:
''Bugün yüzün soluk gibi mi biraz?''
''Bugün bişey olmuş sana.''
''Sen uykusuz musun?'' 
Hatta durumu abartıp arada: ''Hayalci noldu ağladın mı?'' diyene de rastlamadım diil hani.Tamam anladık kalemsiz öcü gibiyim ama yüzüme vurmayın bari.

  Tam şu anda kucağınıza bir cin düşseydi ve 3 dilek hakkınız olduğunu söyleseydi, ne olurdu?
Bu tarz sorular cidden yoruyo beni yaa,o kadar çok hayalim dileğim varki benim.Strese giriyorum valla hangisini seçsem diye :D
1. Böyle mutluluk olsun,sağlık olsun,ailem,dostum,arkadaşlarım olsun.Herkes birbirinin yanında olsun.Ama herkes mutlu olsun.Birarada olsun.Sevgi pıtırcığı olsun ya.Oh.
2. Aşk ♥ ,sağlık ve paraya birileri bana doğru gelmeleri gerektiğini söyleyebilir mi artık?
3. Kızmayın ama tabi ki bide D90'ım olsun daha da ne istiyim.

  Kahvaltı, öğle yemeği, akşam yemeği ve tatlı. Bu öğünlerden ömrünüz boyunca yalnızca bir tanesini seçmek zorunda kalsanız, hangisi olurdu?
Herkesin aksine öğle yemeğini severim ben yaa ;)

  Eğer Hello Kitty olsaydınız, kurdelanız ne renk olurdu?
Hello Kitty iyi ki diilim,ve iyiki kurdelem yok,ama sanırım benim rengim mor olurdu.


  Eğer ömrünüz boyunca yalnızca bir tane takı takma seçeneğiniz olsaydı bu ne olurdu?
Yüzük mi? Saat mi?
Yüzük mi? Saat mi? Yüzük mi? Saat mi? Ay bilemedim.Bana torpil geçsek?


  Sahip olmak istediğiniz bir yetenek?
Görünmez olabilmek hoş olurdu.

  Bitince almaya devam edeceğiniz bir kozmetik ürünü?
Valla bitince hepsini almak isterim tabii ama öncelik göz kalemlerim.


  Eğer geleceği görme şansınız olsaydı, görmek ister miydiniz? Evetse tam olarak neyi görmek isterdiniz?
Oww aman benden uzak olsun.Düşünsene kötü olayları gördüğünü ve o günün ne olursa olsun geleceğini.Ne fena.İstemem kalsın.

  Gizli ünlü aşkınız kim?
Hepsini sayıp kafanızı karıştırmıycam.Ama öyle biri var ki hepsini gölgede bırakır,başımın tacıdır.Tabi Johnny Depp'tir kendileri.Adam kendini istediği kadar çirkinleştirsin ben yine ölürüm ona yaa.En çokda saçma mimiklerini seviyorum galiba.
  Neden Blog tutmaya başladınız?
Özel bi sebebi yoktu aslında.Çok eğlenceli geldi sadece.Esti bigün açtım blog.Ama burda kendimi öyle özgür hissediyorum ki,şu son yasağı gördüğüm ilk gün nasıl bi yıkıma uğradım anlatamam.Ama neyseki burdayız hala.İçimden geldiği zaman,içimden geldiği gibi yazmaya tam gaz devam.
Hmm kimi mimleseeem, 
! Hayallerin Peşinde Koşan Kız , ! ..M E L L Y.. ! , hemera ve nyks,G Lounge,Syhn bugünün talihlileri.Şimdi ben film izlemeye kaçar canlar.Ya Notebook ya da Black Swan izlenmeyi bekliyor kuzu kuzu.Birkaç gün önce de Turist'i izlemiştim.Birlikte yazarım artık.
Hayalci kucaklar sizi.
Bye.
BLOGUMA DOKUNMA!

9 Mart 2011 Çarşamba

Günümün eğlencesi:Deli Kuaför.


Ben evt ben hayalci,saçlarımı kestirdim.
Kar-kış demeden sırılsıklam olmayı gayet göze alarak ama yağan karla bir o kadarda eğlenerek gittim,kestirdim.
Evet yaptım.
Daha doğrusu yapmak istedim.
Oluk oluk dökülüyor olsada bi kat attırasım gelmişti.
Çatlak -harbi harbi deli- kuaförüme gidip dedim ki: ''Ey kuaför,kes!''
Ve ekledim:''Ama nolur azaltmadan başar bunu :D''
''Bana güven'' dedi.Güvendim.
Bunu nasıl yaptım bilmiyorum.Bi anda kısacık kesebilecek potansiyele sahip kendisi.Daha önce gördüm yaptığını yani şahidim.
Ama ben nasıl pimpirikli davrandıysam artık son haline baktığımda saçlarımdan birsürü kesilmesine rağmen hala çok ve uzunlardı.Yani çok bir fark oluşmadı saçlarımda.
''Biraz daha kısaltsak mı arkalardan''dedim kendime de inanamayarak.
''Yok gerek yok bak ben uzatmaya çalışıyorum uzamıyo'' dedi.
Oysaki kestirmek için tüm cesaretimi toplamıştım.
Neyse saçlarım onun ogünki ruh halinin sonucuydu artık.Kes diye gırtlaklıycağımda yoktu kadını.
Asıl surum şu ki fön kısmısı bittiğindeyse deli kuaförün deli müşterisiydim bayaa.
Çünkü laf arasında ona:''Yaa şu kırık kırık su dalgası gibi dalgayı neyle yapıyosun''demiştim.
Saolsun saçlarımın ön-sağ-sol kısımlarına göstermelik yaptı hiç üşenmeden.
Ama sorun şu ki arkalarına dalgalı fön çekti.Yani bayaa düz gibi.
İkimizde halimizden öyle mesuttuk ki diğer müşterilerin bön bön bakması hiçbir anlam ifade etmedi bizim için.
Bir kuaför maceram da böyle sonuçlandı canlarım.
Şimdi saçlarımı bi yıkıyıp durum kritiği yapayım bakalım.
Bu arada kuaför saç dökülmesi için tresanın ısırgan otlu şampuanını önerdi.
Kullanan,kullanmak isteyen yada hakkında bilgi sahibi olan ve aynı anda bu satırları okuyan varsa bi yorum belirtirse fevkalade olacak.
Ama ben bilmem ısırgan mısırgan ama yinede yorumumu yaparım diyenede kapımız ardına kadar açık.
Fonda Nev'den Kelebek.
-Rüyamda iki geçedir deniz gördüğümü söylemişmiydim.
İşin tuhafı birinde felaket dalgalı yağmurlu kocamaaaanbalıklı korkunç bi deniz,
İkincisindeyse pırıl pırıl,sıcacık içinde yüzdüğüm bi deniz.
He bide Kıvanç Tatlıtuğ.
Hayırlara gitsin mi gitsin- Blog yasağının en yakın zamanda kaldırılmasını umarak.
Baybayın.
BLOGUMA DOKUNMA.

8 Mart 2011 Salı

Sekiz Mart.

8 Mart Dünya Kadınlar Gününüz Olabildiği Kadar Kutlu Olsun :)
BLOGUMA DOKUNMA.

6 Mart 2011 Pazar

Av Mevsimi.

Kendi bloguma böyle kaçak göçek girmek ne saçma bi his.
Ayarları değiştirmek bayağı bi uğraştırdı beni doğrusu.
Ama işte sonunda burdayım.Ayrıca tüm blogların hala takibindeyim.
Bu blogspotu kapatma saçmalığının kısa bir süre sonra sona ereceğini düşünüyorum içten içe.
Öyle birşey ki hangi sayfaya tıklamak istesem hep blog çıkıyor.
Meğer ne büyük bir yeri varmış blogların internette.
Birkaç gün hiçbir sitemeye giremeyince çıldırdım sandım.
Ama buraya kadar sevgili Digitürk.Sen istediğin kadar kapattır.
BLOGUMA DOKUNAMAZSIN.


Şimdi efendim ben bu boşlukta naptım.Vizyondayken çok isteyip izleyemediğim Av Mevsimi'nin dvd.sini alıp evde izledim.Film hakkındaki yorumlarıma gelirsek:

Bak şimdi.Bi film düşün.Çekimler süper.Müzikler süper.En önemlisi kadro süper.Hemde öyle güzel ki afişteki beş kişiyi bir filmde bir araya getirmek izleyicide çok yoğun bir merak uyandırıyor.Şener Şen ve Cem Yılmaz döktürüyor zaten.Ama sevgili Yavuz Turgul o hikaye ne öyle.Nasıl eksik,belirsiz ve böyle büyük oyuncular için ne kadar basit.Bi kere sonunu çok rahat tahmin ediyorsunuz filmin.Böyle ne biliyim dizi tadında bir film.Özellikle o kesik el muhabbeti neydi allahaşkına.Bide Melisa Sözen neden afişte? Biri açıklasın bana lütfen.Yani diyceğim şudur ki : Ben Şener Şen'i severim,Cem Yılmaz'ı böyle değişik bi rolde izlemek daha da beğenmek isterim,haydesini dinlemek isterim,Çetin Tekindor'un o güzel sesini bir de burada duymak isterim derseniz izleyin.Ama öyle çok büyük beklentilerle izlemeyin benden söylemesi.
BLOGUMA DOKUNMA!

2 Mart 2011 Çarşamba

BLOGUMA DOKUNMA!

Belkide bunlar burada ki son satırlarım olabilir.Ne kadar acı.Bu nasıl saçma bi yasak.
''Sitenize erişim mahkeme kararıyla engellenmiştir'' yazısını gören binlerce blogger da benim gibi çaresiz hissettiler biliyorum.
Yalnız diilim onu da biliyorum.
Blogsuz internet o kadar anlamsız ki.
Ne istediniz bizim şuracıkta kurduğumuz güzel dünyamızdan.
Niye çekemediniz.
Birkaç dengesizin suçunu niye bize yüklediniz.diye sayıp dursakta,durum şu:
Onlar güçlü dolyısıyla da haklı.
Tek diyebildiğim:
BLOGUMA DOKUNMA!


Bu arada kısa bir süre sonra blogspotun tekrar açılacağını düşünerek blogumu yedekledim geçici olarak wordpress'e.      http://hayalciningunlugu.wordpress.com/
Size de tavsiyem blogunuzu bilgisayara ya da internette biyerlere yedeklemeniz.Tekrar görüşmek ümidiyle.
By.
Related Posts with Thumbnails