28 Şubat 2010 Pazar

Arada oluyo böyle siz bana bakmayın...


Hava soğuk.
Ellerim bumbuz.
Üşüyorum galiba.
Fonda "Düş Sokağı Sakinleri-Kan Revan İçindeyim".
Düşünüyorum.
Düşlüyorum.
O kadar çok şey istiyorum ki.
Biliyorum tüm isteklerim olsun yenilerini rahatlıkla bulabilirim.
Düzen hep böyle diil mi zaten...
Güzel bi gelecek diliyorum hep,her gün her dakika.
Mutluluk,huzur.
En önemlisi sağlık diliyorum.
Başarı diliyorum.
Umursamaz ama bir o kadarda sağduyulu olmayı diliyorum.
Ve tabii böyle saçma yazılar yazmamayı ya da en azından bunları yayınlamamayı diliyorum.
Burnumun kızarmamasını diliyorum.
Gidip sıcacık bi duşun ardından yarınki ilk staj günümü de düşünüp uyumayı diliyorum.
Ama biliyorum Okan yine beni uykumdan etmeyi başarıcak.Başaramamasını diliyorum.
En azından yarın 6:40 otosuna binebilmeyi ve kankamı bekletmemeyi diliyorum.
Böyle saçma şeyler dilememeyi diliyorum.
Güzel bi yarın diliyorum.
Sadece kendime diil herkese en güzelinden -ne kadar güzel olabilirse- bir ptesi diliyorum.
İyi uykular ve tatlı rüyalar diliyorum.
Vee daha fazla saçmalamadan kaçıyorum.
By.

kocamaan eminönü turu...

İki gündür yoktum buralarda.Dün ani bir planla Eminönü'ne gittim.Bugünse nişandaydım.Fotoğrafları bilgisayara atmaya fırsat bulamadım,fotoğrafsız bir post yapma fikrinede içim el vermedi.Aslında almak istediğim çok şey vardı ,hiçbirini almadan dönmüşüm.Zaten çok uzun bir gezme olduğunu da söyleyemiycem.Yinede bol bol fotoğraf çekmişim :) Gider gitmez gezmeye tahtakaleden başladık en çok istediğimde şu metal zımbalardan bulmaktı.Ama yok yok.Kaç yere sorduysam "Onları toptan satarlar,bulman zor"dediler.Dinlemedim ama itiraf ediyorum haklılarmış.Hiçbiryerde bulamadım.Koskoca Eminönünde o metal zımbırtılardan yok.Neyse çok uzatmiyim lafı.Gittim,gezdim,geldim.İşte size Eminönü:



Tura Tahtakale'den başladık.Her zamanki gibi muhteşemdi.Ordaki şeylere öyle odaklanmışımki fotoğraf çekmeyi unutmuşum :D


Ordanda Mısır Çarşısından geçip Marputçulara doğru yol aldık.Her zamanki gibi eğlenceli ve vaktimin yetmiyeceği kadar büyüktü.

Biblolar şahane diilmi yahu?

Bunlarda gözüme takılıp,elimden kaçamayanlar.((Yüzük kutusu gitar şelinde olduğu için vuruldum.Ama kendileri önceki bir eminönü gezimizden teyzoşun hediyesi ;))) Aslında çok tarzım diil ama yüzükte çok ucuzdu :D Diğerleriylede kolye yapmayı planlıyorum.Melekler bileklik için ;) Bakalım neler çıkıcak ortaya.
Bunlarda günden geriye kalan birkaç kare:

...

25 Şubat 2010 Perşembe

ge-rek-siz

Evet şu an yazdıklarım gerçekten gereksiz ama yazmadan edemedim.Masamdaki saat 23:54ü göstermekte.İğrenç tadı olan akne hapımı içtim az önce ,ama resmen kıvrandım yutabilmek için.Aynı zamanda yarın okula giderken ne giysem diye düşünmekteyim.Evet birsürü kıyafetim var ve yine evet ben ısrarla aynı şeyleri giyip gidiyorum.Sanırım bu durumdan sıkılan tek kişide ben diilim.O yüzden yıllardır dolap bekleyen alıp alıp bi kenarcığa sıkıştırdığım kıyafetleri çıkarma zamanı geldi desemde bakmayın siz bana.Ben öyle derim derim gider yine aynı şeylerden giyer giderim :D Neyse yarın yağmur yağmasında eşofman giyiyim barim.Bi deişiklik olsun :) Üff şimdi gidip şu an bana doğru bakan ilaçları yüzüme boca etmem gerekiyor.Sonrada doooğru uyku.Buna bile üşeniyorum.Neolcak benim bu hallerim inanın bende bilmiyorum.Şimdi üşene üşene pcnin başından kalkma vakti geldi sanırım.Sağlıcakla kalın.


Bu Arada Herkesin Kandili Mübarek Olsun.

24 Şubat 2010 Çarşamba

Köpük bardak tasarlamak...







Fikir işte.Tasarım.Böyle çizebilsem yapmak isterdim yani.Yapmış adamlar.Gerçekten bayıldım bunlar sadece birkaç örnek.Neler neler yapmışlar şaştım kaldım yahu.Böyle köpük bardak üretseler keşke :D

bir böylesi eksikti :D


Ne diyim bana biraz tuhaf geldi açıkçası.İlginç olduğunu itiraf etmek lazım tabi.Deli işi,aslında eğlenceli gibi.Yok yok converse aşkı hiç bitmez.Şu converse her haliyle güzel ya ayakkabının karizması var sankim :)

23 Şubat 2010 Salı

okul mod!

Öf!Pöf! Tamam kabul okul arkadaşlar falan güzel de bu dersler neyin nesi böyle yahu.Ama bu dönem asılmak şart.Umarım lafta kalmaz bu güzel amaç.Hadi bakalım...

21 Şubat 2010 Pazar

yüzükyüzükyüzük!


Uzun zamandır yüzük yüzük diye tutturmuş vaziyetteydim.Aslında almak istediğim yüzükler çok daha farklı onun için babama sipariş verdim bekliyorum bakalım.Tabi bu arada her gördüğüm yüzüğe saldırır vaziyetteyim.Bu ikisi kurtulamadı elimden.Kırmızı taşlı olanı alalı bayaa oldu hiç takmadım onu,filli olanda dün Beşiktaş Pazarı'ndan(maceralarımızı daha sonra yazacağım) alındı.Filliyi alırken tereddüt ettik aslında ama dayanamadım.Napiyim filli objeleri çok seviyorum.Aldım gitti.Henüz takmaya fırsat bulamadım.En yakın zamanda takılacak...

patik-matik

Kış neredeyse bitti bitecek ama ben bu yazıyı ancak yazabiliyorum.Konumuz yeni patiklerim :) Annem örmüş.Aslında annemin el becerisi hiçte fena diildir.Bu sene zorlamayla sıkıştıra sıkıştıra birkaç atkı ördürebildim ona.Ama diyorum ya zorla.Geçenlerde eve gittim baktım yine birşeyler örüyor.Bana olduğuna ihtimal veremedim tabiki :) İstesem yapmaz ses etmedimya oturmuş patik örmüş saolsun.Patik,terlik alışkanlığım pek olmadığı halde ısındım hemen cicişlerime.Ohh sıcacık :)

18 Şubat 2010 Perşembe

Eveet Adnan'ın derdi bizi gerdi :D


Bilirsiniz ki bu hafta Aşkı Memnu'da Adnan artık biraz biraz uyanmaya başladı mevzulara.E artık uyansın ama dimi.Bu durum kankamla beni o kadar rahatsız etti ki işte diziden sonraki msj diyaloğu:

Kanki :Tanidi mi lan kokuyu xD
Ben :Anaam son sahneyi kaçırdııığm.
K:
Olamaz!Rivadaki ewin yatak odasına gitti yastıkları kokladı çok bozuldu yüzü.Sanırım Bihter'in kokusunu aldı.
B:Anaaam(tekrar) Bihter şimdi mıçtı ama Adnan'da anlasın artık çok uyuttular adamı ha. K:Bencede Behlül'ün Bihter'i yediği yeter,yaladı yuttu adeta.
B:
Bihter'de kaşarlığa doyamadı bi türlü,Adnanım duy duuuy yerle bir ettiler bütün karizmanı xD
K:
:D Koskoca Kurtlar Vadisi'nin Aslan beyi
B:
Hiç yani adam yaşlı amca oldu çıktı alsın o kokuyu asabımı bozmasın xD

17 Şubat 2010 Çarşamba

dıy dıy...


Aslında şu eski cdleri değerlendirme olayını çok benimsemiştim.Niyetimde minik parçalarla tüm çerçeveyi kaplamaktı.Ama beceriksizliğim tuttu mu tutuyor işte.Düzgün kesemedim bir türlü cdleri.Ayrıcada çok serttiler.Bende birkaç tanesini kullanabildim ne yazıkki.Ama fena olmadı sanırım en azından çerçevenin ilk halinden iyidir.

16 Şubat 2010 Salı

Kadiköy time...


Günaydın herkeslere...Evet okul sezonu başladı ama önce bi gezmek şart.Kankacım aradı sabah bi kadiköy yapalım dedi.Hem ona converse alcez vakitde kalırsa ver elini kadıköy salı pazarı.Küçük çaplı bi alışveriş anlıycağınız.Dönüşte aktarırım havadisleri hadi ben kaçtıım.

Gezmelerden geldim :) Kankacığıma koyu yeşil converse alındı Kadıyköy'den.Ordanda doğru salı pazarına gittik.Gerçekten hiçbişey bulamadığımızdan mı yoksa cumartesi Beşiktaş pazarına gitcek olmamızdanmı çok çözememekle beraber pazardan sadece 2 çift çorap almak suretiyle -ki onlara bize diil kankitonun annesine- evlere dağıldık.Ama herzamanki gibi güzel bi gündü. Ayakkabıları alırkenki hallerimizi unutamam :D

14 Şubat 2010 Pazar

valentine's day...



13 Şubat 2010 Cumartesi

terliklerim :)

Sabah uyandığımda odamdaki masamın üstünde büyükçe bir pakat duruyodu(babam bırakmış saolsun).Evirdim çevirdim bir türlü nerden gelmiş olabileceği aklıma gelmedi.Bir siteye üyeydim ancak onada o kadar yeni üye oldum ki bu kdadar çabuk gelmesi imkansızdı.Sonunda merakımdan kurtulmak için çözümü -biraz geç oldu ama- paketi açmakta buldum.Joy'un yarışmasından kazandığım terlikçiklerim gelmiş.Bu kadar çabuk gelmesine inanın çok şaşırdım :) Ancak ayaklarım nerdeyse 40buçuk numara olduğundan terlikçiklerimi giyme şerefine nail olamadım.Kardeşceğizim kaptı hemen elimden.Giydi ve çıkarmıyor.''Abla bunlar çok rahat,içleri yumuşacık,tamda ayağıma göre'' diyip duruyor.Napalım bunlarda ona kısmetmiş :)

Uğultulu Tepeler..

Bir hayli oldu aslında bu kitabı okuyalı.Her zaman dağınık olan odamı düzenlerken kitaplarımada bir el attım.Birsürü kitap üstüste yığıldığı için pekte hoş görümüyorlar açıkçası.Uğultulu Tepeler'de rafta en altlardaymış.Elime geçmişken paylaşmak istedim.Eğerki resimdende anlaşılacağı gibi ananemim kitaplığında çıkma diilde daha hafifletilmiş bir halini okusaydım daha çabuk bitirebilir hatta birçok insana tavsiye bile edebilirdim boşuna mı okudum tabiki hayır sonuyla herşeyi toparlayan güzel değişik bir kitaptı.Baş karakterlerin kötü olması da ilginçti doğrusu ama bir ay gibi bir süre elimde dolanınca bitirmekte zorlandığımı da pek inkar edemiycem.


Altını çizdiğim birkaç satırı üşenmeden yazıyorum: ''İşte, kocasıyla aramızdaki duygu farkını da görüyorsun.O benim yerimde,ben de onun yerinde olsaydım,kendisinden hayatımı zehir edecek derecede tiksindiğim halde,ona asla elimi kaldırmazdım.Sen istersen inanmaz görün.Catherine onun yanında bulunmasını istediği müddetçe bende onu uzaklaştırmaya kalkışmazdım.Fakat,kadının ilgisi söndüğü an da kalbini deşer,kanını içerdim.O zamana kadar da -bana inanmıyorsan beni tanımıyorsun demektir- evet,o zamana kadar da onun bir tel saçına dokunmaktansa santim santim ölmeyi tercih ederdim.''

12 Şubat 2010 Cuma

ordan burdan...

Sanırım aklıma ne eserse yazıcam şuan:

* 2010 güzel olacak gibi..

*Şu finallerde bi açıklansada rahatlasak artık (özellikle fizik).

*Stajda var.

*Diyet yapmak lazım.

*Babam artık aylardır beklediğim yüzüğümü getirebilir mi acaba ?

*Şuan evde herkes kitap okuyor :S

*Bugün kankalar ve anneleri olmak üzere toplandık güzel bi gündü.

*Kışı çok sevmeme; kar,yağmur ne olursa olsun görünce sevinmeme rağmen artık bahar gelsin istiyorum.

*Ama herşey biraz hızlı geçiyo sanki.

*Hissetmesekte zaman geçiyor zaman.

11 Şubat 2010 Perşembe

Golden Rose mavi rimel


Finallerde dün itibariyle sona erdiğine göre artık bloguma daha çok vakit ayırabilirim.Konuya gelirsek: Uzun zamandır şöyle mavimi mavi bir rimel arayışındaydım ama 3 tane farklı markanın rimellerini denememe rağmen artık kirpiklerimin rengindenmi bilmiyorum hiçbiri sonuç vermedi.Tam sorunun bende olduğunu düşünmeye başlamıştım ki kendime son bir sanş daha vermeye karar verdim.Golden Rose'un mavi rimeli tek kelimeyle müthiş sonuç verdi.Tam mavi.Sorun bende diilmiş :)Mavi rimel arayıpta bulamayanlara tavsiye edilir.

9 Şubat 2010 Salı

Joop Thrill !!!

İşte bu şeker şey beni benden aldı.Bu nasıl güzel,nasıl bebeksi bir kokudur böyle.İlk önce minik testerı elime geçti bu parfümün.Ama inanın bir hafta boyunca kullandım o miniminnacık şeyi bitmesin diye gözünün içine baktım ama bitti ne yazıkki.Şalımdaki kokusu hala duruyor vallahi.Yada garipten kokular almaya başlıyorum sanırım.Şuan alimdeki Hugo Boss İntense bitsin bu parfüme geçiş yapılacak.Hafif,bebeksi ama kalıcı koku sevenlere tavsiye edilir.

Joop Thrill Woman Edp : Tepe notalarında : muhteşem kokusuyla şeftali , kalp notalarında : pırıldayan nilüfer ve büyüleyici mimoza kokusu , seksi dip notalarda ise: tonka fasülyesi ve kadifemsi sandal ağacı bulunuyor .

8 Şubat 2010 Pazartesi

Kız Kardeşimin Hikayesi


Uzun zamandır izlemek istediğim bir filmdi Kız Kardeşimin Hikayesi.. Beni bu denli etkileyeceğini düşünmemiştim gerçekten.Aslında öyle zor diilimdir çoğu zaman ufacık birşey bile beni saatlerce ağlatabilir ama bu filmde bu kadar dağılacağımı hiç düşünmemiştim doğrusu..Oyuncularsa muhteşem özellikle Cameron Diaz ve Abigail Breslin'i çok beğendim.Hikayesi şöyle:


Anna hasta değil; ama on üç yaşına dek sayısız ameliyat, nakil ve operasyon geçirdi, iğneler vuruldu. Hepsi ablası Kate'in çocukluğundan beri yakasını bırakmayan lösemiyle mücadele edebilmesi için. Kate ile tam doku uyumu olması için laboratuar ortamında genleri özel olarak seçilen özel üretim bir çocuk olan Anna, ablasına ilik verebilmesi için dünyaya getirilmişti - bu rolünü ve hayatını hiç sorgulamadı.. bugüne dek.

7 Şubat 2010 Pazar

3 yeni kitap...

Dün beşiktaş yollarını tuttuk ananemle alışveriş için.Amacım pazara gitmekti amaa gitmişken uzun zamandır almak istediğim kitaplarıda araya sokuşturuverdim.
-Ejderha Dövmeli Kız Bu kitabı çok uzun süredir almak istiyordum konusunu tam olarak bilmiyorum ama daha şimdiden ısındım kitapçığıma :) Okunmak için sırada bekliyor...
-Uçurtma Avcısı Kankacım sayesinde kitabın neredeyse tamamını bilmeme rağmen okumama engel olamadı bu durum.Mutlaka duymuşsunuzdur sizde bu kitabı ama okuyupta yorumlamak en doğrusu...
-Ateşi Yakalamak Ve işte alır almaz başladığım ve muhtemelen birkaç saat sonra bitireceğim kitap! Açlık oyunlarının devam kitabıdır kendileri fikrimce güzeldir,sürükleyicidir,okunmalıdır,üçüncü kitabıda yoldadır.

yağmur...













hava nasılda buzzz...Düne inat yağmurda hızlandıkça hızlandı.En iyisi evde oturup pazarın tadını çıkarmak bugün.Herkese mutlu pazarlar :)

işte geldim burdayııım!

İlkler hep zordur zaten.Ama en unutulmayan.Şimdi ben buraya şahane bir ilk yazı yazabilirim.Ama yazamayabilirimde.Aslında olay senin bunu nasıl gördüğünde.Sonunda bende blog alemine adımımı atmış kurdelemi kesmiş bulunmaktayım.Sanırım geç bile kaldım.Hoşbuldum :)
Related Posts with Thumbnails