26 Nisan 2011 Salı

Biraz deniz biraz uyku.

 Uyku-biraz-uyku
-bütün isteğim buydu.

Öyle fena durumdayım ki şu sıralar-Deli gibi uyuyasım-Günlerce uyuyasım-Uyuyan (tabiki) güzel gibi uyuyasım var.Hatta şuan sırf bişeyler yazmak için uykusuzluktan saçmalıyor olabilirim.Ama yabancı yok diye rahatım.
+Evet sabah -yedikırkbeşteki- o otobüse binicek biçare kız benim.
+Meymenetsiz hocanın gereksiz suratını kendini beğenmiş bakışlarını ve hareketlerine hiç uymayan o sahte kibar sesini toptan işkence şeklinde çekicek kız ararsanız evet o benim.
+Şuan masasının üzerinde duran artık ismini bile söylemekten utandığı kitabı hala bitirememiş kız da benim.
+Nutella kavanozunda bozuk para biriktirip D90 hayalleri kuran hayalci kız da benim.
+Senenin ilk karpuz ve eriğini tok karnına pek yiyemeyen kız da benim.
+Sanki bu kadar yapılcak şey yetmiyomuş gibi tişörtlere el atıp orasına dantel-burasına düğme diken kız da benim.
+Ispartalardan hediye gelmiş ışıklı anahtarlığı olan ve hatta karanlıkta yakınca sevindirik olan o kızda benim.
+Şuan karanlıkta bu apak sayfaya bakıp gözlerini oğuşturan,göz kalemini eline yüzüne ve bilimum yerlerine bulaştıran,kalkıp diş fırçalayıp-çiş yapıp-makyaj silip-işine gelirse yüzüne ilaç sürüp yatıcak kız da bensem o halde -her yaşın bi güzelliği var- şarkı sözünü farkında olmadan mırıldanarak bu masayı-klavyeyi-sandalyeyi terkediyorum.
Son olarak: Ülke ekonomisinin tutarlılığı-yüzümdeki sivilcelerin tutarlılığı-otobüsün saat tutarlılığı-şaşırtıcı derecede -hocaların 'bu hafta ders yapmiyciğiz' diyip derse çağırarak gösterdiği tutarlılıktan daha iyi durumda-lanet gitsin.
Not:Yarın sabah bunların hiç birini hatırlayamama durumumdan şimdiden sorumluluk kabul etmedim gitti.

23 Nisan 2011 Cumartesi

Allah Standarttan Ayırmasın.

Bayaa olmuştu böyle saçma bi film izlemeyeli.
Bazılarına film çok saçma,bazılarına çok açık,bazılarına da çok boş gelmiş.
Ben o bazılarından olamiyciğim.
İzledim,güldüm,eğlendim.
İşin tuhaf tarafı cidden 90larda Mete ve Kaan isminde iki arkadaşın gerçekten Kent fm.de Kaybedenler Kulübü diye bi program yapmış olmaları.
Karşılıklı sohbet eder gibi program sunmuşlar resmen.
Gereksiz yerlerindeki içerdiği absürd felsefi sözlerde filmin saçmalık katsayısını daha da arttırmakta.
Filme kankamla gittik ve çıkınca dedik ki şu program olsada bi dinlesek yaa.
Ama yok.
Ve hiç olmıycak.
Sizce bu programın eski kayıtlarına ulaşmak mümkün müdür.
Dur ben şu google amcaya bi soriyim.
-Bu arada filmin müzikleri süper. -
Filmi izleyince bi mesaj arayan tiplerdenseniz izlemeyin.
Film iyi mi? İyi.Eksikleri var mı? Var. Her şeye rağmen izlenir mi? Sonuna kadar izlenir. 
Şuan napıyorum? Matrax dinliyorum.
Durumum nasıl? Standart.
O halde arrivederci canlar.
...... Filmden replikler:.....

-üff eski sevgilimi hatırladım ya
- hangisini?
- ya,işte onu hatırlıyamadım...

-new york için iftar vakti.

-abi geçen cumaya gittim.
-ne zaman abi?
- salı günü gittim abi,daha boş oluyomuş.

-çok sigara içiyorsun dedi...
gözlerine baktım...
öyle güzeldiler ki...
bi sigara daha yaktım...


-Erkek kadina tokar atarsa sucludur. Kadin erkege tokat atarsa gene erkek sucludur.

-nasılsın abi?
-standart.

20 Nisan 2011 Çarşamba

Milyon Kere Ayten

Mia kuzusu beni mimlemiş.Konumuz şuanki ruh halini yansıtan şiir,şarkı,söz,serenat ne varsa işte.Aslında böyle en hareketlisinden bi şarkıyla cevap veresim vardı,ya da en saçma sözü gelip şuracığa yapıştırmak isterdim ama...
Bi anda lisedeki  güzel gözlü çok bilmiş hocamızın o güzel güneşli günde,tebeşir tozlarının arasında beyaz önlüğüyle ve hafif aksak bacağıyla bir sağa bir sola giderek okuduğu o şiir geldi aklıma.Nerden nasıl geldi bilmiyorum.Gelene git diyemem ya.Ve buyrun geldiği gibi sayfadaki yerini aldı bile.Bakarsınız bigün bi adamda sizin için böyle şeyler yazar.Hayalbuya.
Alın size Milyon Kere Ayten:


Ben bir Ayten'dir tutturmuşum
Oh ne iyi
Ayten'li içkiler içip
Sarhoş oluyorum ne güzel
Hoşuma gitmiyorsa rengi denizlerin
Biraz Ayten sürüyorum güzelleşiyor
Şarkılar söylüyorum Şiirler yazıyorum
Ayten üstüne
Saatim her zaman Ayten'e beş var
Ya da Ayten'i beş geçiyor
Ne yana baksam gördüğüm o
Gözümü yumsam aklımdan Ayten geçiyor
Bana sorarsanız mevsimlerden Aytendeyiz
Günlerden Aytenertesidir
Odur gün gün beni yaşatan
Onun kokusu sarmıştır sokakları
Onun gözleridir şafakta gördüğüm
Akşam kızıllığında onun dudakları
Başka kadını övmeyin yanımda gücenirim
Ayten'i övecekseniz ne ala, oturabilirsiniz
Bir kadehte sizinle içeriz Ayten'li İki laf ederiz
Onu siz de seversiniz benim gibi
Ama yağma yok
Ayten'i size bırakmam
Alın tek kat elbisemi size vereyim
Cebimde bir on liram var
Onu da alın gerekirse
Ben Ayten'i düşünürüm, üşümem
Üç kere adını tekrarlarım, karnım doyar
Parasızlık da bir şey mi
Ölüm bile kötü değil
Aytensizlik kadar
Ona uğramayan gemiler batsın
Ondan geçmeyen trenler devrilsin
Onu sevmeyen yürek taş kesilsin
Kapansın onu görmeyen gözler
Onu övmeyen diller kurusun
İki kere iki dört elde var Ayten
Bundan böyle dünyada
Aşkın adı Ayten olsun 
Ümit Yaşar Oğuzcan



Her zamanki gibi mimi en son yaptığım için mimliycek kimseyi bulamayan ben mimi  Seyhan , modafobik , Ancelik, Mkumsal ve French'e yolladım gitti.

16 Nisan 2011 Cumartesi

Ya zaman çok az ya da ben fazlasıyla uyuşuğum.

 Onbeş gün mü?
Şaka yapıyor olmalıyım kendime!
Yazı yazmayalı onbeş gün mü olmuş.
Kendimden utanıyorum yahu.
Ya zaman çok az ya da ben fazlasıyla uyuşuğum.
Alt tarafı on tane vize sınavı beni bu kadar dağıtmamalıydı.
Buna izin vermemeliydim.
Hızlıca burada yokken yaptıklarımın kısa bir özetini geçmeliyim.
*
Dördüncü yarıyıl vize sınavlarımı verdim gitti.
Ama çilem bitti mi? Tabiki hayır.
Şimdide teslim edilicek bi dolu ödev var.
Peki ben bu ödevleri yaptım mı? Kapağını bile açmadım.
Pişman mıyım? Bildiniz.Hayır.
Umrumdamı? Şimdilik diil.
*
Ben bide bu onbeş günlük sürede -kankamın kuzeninin- kınasına gittim.
Beni orda gören heralde benim kuzenimin kınası zannederdi.
En azından herşeye katılmak durumunda olunca ben öyle hissettim.
Ama öyle diilmiş meğer.
Onların kınası düğünü hep böyle coşmalı,oynamalı,yorucu ve daha o gün alınan babetlerin vurucu olduğu eğlenceler oluyomuş bunu anladım.
Bikaç gün ayaklarımın üstüne basamamak demekmiş bunu anladım.
Eğlencenin dibine vurmakmış bunu da anladım.
*
Toz pembe hayaller kurdum,rüyalar gördüm.Onlar ayrı bi yazı konusu diye düşünüyorum. 
*
Onun dışında ertesi gün sınav olduğu halde pazara gitmedik mi,gittik.
Gezip tozmadık mı,onu da yaptık.
Peki bu onbeşgünlük süre zarfında cılkımız çıktımı valla çıktı.
Şimdi biraz dinlenme ay yani gezip tozma vakti.
Hazır havalar da güzelken gezin tozun tadını çıkarın derim.
Şimdi survivor izliycem.
Sizi şuan fonda çalan Mor ve Ötesi'nin Nakba'sıyla başbaşa bırakıyorum.
Evet bende sizi özledim.
Anlatıcak çok şey var.

Not:Jet hızıyla yazılmış bi yazıdır.Sonradan kaldırılma tehlikesi barındırmaktadır.
Related Posts with Thumbnails