Şu an kendimi çok mutsuz hissediyorum.
Çok.
Çok.
Saçımı acımasızca kesen o sürtük kuaförü boğmak istiyorum.
Boğmak.
Her seferinde tırsa tırsa gider,mutlu çıkardım ordan.
Pek şahane saç keserdi.
Ne boy istediğimi bilir konuşturmazdı bile beni.
Çatlaktı falan ama sonsuz güvenirdim ona.
Ama lanet olsun ki taşındı.
Hemde taaaa Kocaeli'ye.
İstanbul sınırları içinde kalabilseydi hiç üşenmez giderdim ama yeni birini bulmak lazım dedim ve tam 14 aydır kestirmediğim belime kadar uzayan canım saçlarımı kestirmeye gittim.
Kendi kopasıca ayaklarımla.
Gittiğimde beni biraz bekleticeğini söyledi.
Ah bende sorun değil dedim.!
Demez olaydım.
Sıra bana geldi bende gayet kendimden emin bi şekilde oturdum.
Ona nasıl kesmesi gerektiğini anlattım ve üstüne birde kendi saçımın eski bi fotoğrafını gösterdim.
Bu kesti de kesti.
Arada çok kısa olmuyo dimi? diye uyardıysam da beni dikkate almadığını çok geç anladım.
Tabi ben arkayı göremiyorum ya anlamadım hiç.
Bittiğinde aynayı tuttuğunda neye uğradığımı şaşırdım.
Biraz kısa olmuş falan diye mızıldandım ama duymazdan geldi kendisi.
He bide katlı kesimi de hiç becerememiş.
Bitek uç kısımlarına kat atmış.
Liseden beri hep uzun kullandığım saçlarım şuan -araboy-.

Hatta neredeyse omuzlarımda.
Ve -araboy- en sevmediğim boydur.
Ya da artık en sevmediğim boy.
Şaka yapmıyorum.
Ciddi anlamda mutsuzum.
Çok mutsuzum.
Çok mutsuzum.
Çok mutsuzum.
Ben kendimi bişeylerle öldürmeye gidiyorum.
Kuaförlerden nefret ediyorum.