Tamaam tamam..
Farkındayım.
Bu kadar uzun ara olmaz.
Ama okul başlayınca karıştı bütün işler.
Aslında şu sıralar kendimden haberim yok desem iyidir.
Bu yazıda ee hayalci yazıyosan yaz artık yazısı.
Bu aralar ordayım,burdayım.
Okuldayım,evdeyim,Üsküdar'da Bebek'teyim.
Kınadayım,düğündeyim.
Şu sıralar her yerdeyim.
Aklımda da yeni fikirler.
Birde hediye verme fikri tabii.
Du bakalım.
Ben önce bi kendime geliyim.
Gerisi gelicek :)
Yazı sahipsiz kalmasın.Yeni aldığım kitapları da iliştiriveriyim şuracığa :)
Haydi canlar.
Ben şimdilik kaçıyorum.
Gözüm üstünüzde.
Buralardayım :)
*Ttnet müşteri hizmetlerindeki binbir yönlendirmeyle bağladıkları beyinsize sinir oldum.Hayır sen benim sorunuma çözüm bulamıyosan ne halt yemeye duruyosun orda! Bu yüzden internetimle alakalı problem hala sürmekte!
*Günlük tutuyorum.Blog yazarken gereksizmiş gibi gelsede zorluyorum kendimi.Yazdıkça rahatlıyorum.
*Pazartesi güzide okulum kapılarını açıyor.Gitmek istiyorum.Okul güzel.Dersler için biraz motivasyona-gaza ihtiyaç var.Yatıp yuvarlanmak için son bikaç gün.
*Ezel izledim.Hem de ne izlemek.Pür dikkat.Kenan Birkan iyiki geldin diziye kan verdin.Amaa son sahnede Kıvanç Talıtuğ’un fırlattığı delice bakış üç saatlik diziye bedeldi.’Budur’ dedim.
*Sizce belimi kırmış olabilir miyim? Tamam abarttım.Ama durumum gerçekten fena.Bilinçsiz yapılan sporun sonu.İki tane ağrı kesici aldım.İşe yaramadı.Kıpırdamamaya çalışıyorum.
*Kankacanla web-tasarım kursuna kaydolduk.Maksat bilgisayarın dilinden biraz daha anlamak+mesleğe katkı.Bakalım sonumuz hayrolsun.
*Fena halde gezdik-eğlendik bugün.Macun yiyememe sahnesini anlatmıycam.Yirmibeşbuçuk liralık köfteyi de.Hele bitmiş mısırdan hiç bahsetmiycem.Rezil olmaya niyetim yok :D
*Profesyonel makinalara takmış vaziyetteyim.Bugün bunu bikez daha fazlasıyla anladım.Bi ara acaba sadece benim mi bi nikonD80 im yok diycektim.Neyse ki yalnız diilmişim.
*Kendimde her an çamura yatabilme sezdiğim halde karar değiştirmezsem eski staj yerime ziyarete gitme durumum olabilir.Özledim orayı.Ama üşengeç ve tembelim.
*Yeşilçayım ve yeni kitabım beni beklemekte.Şimdi kaçıyorum canlar.Bi süre yazılarım kesintili olabilir.Ama olmayabilir de.Bilemiyorum.İnternetimin keyfine kalmış.
İlk çıktığı zaman izlemiştim aslında Milyoner'i.Unutmuşum çoktan.Aslında unutulmaması gerekirmiş.Film her yönüyle öyle nefis ki yönetmeni,oyuncuları,müzikleri,çekim teknikleri,kurgusu,mekanları ve tabii ki müthiş hikayesi.Zaten bildiğiniz gibi 8 dalda oscarı bulunmakta filmin.Çocuk oyuncuların performanslarından bahsetmiyorum bile.Doyamadım izlemeye.Listemde en iyilerin yerini birkez daha aldı yerini tekrar izlediğimde.İnsanın içine işleyen bir film.
Filmin konusu :
Jamal Malik Mumbai'nin gecekondu mahallelerinden birinde yaşayan 18 yaşında bir yetimdir. Hindistan'da katıldığı bir bilgi yarışmasında 20 milyon rupe kazanmasına sadece bir adım kalmıştır.
Şovun o gecelik bitmesinin ardından Jamal, eğitimsiz olan birinin bu kadar büyük başarıyı ancak hile yoluyla gösterebileceğinden şüphelenilip tutuklanır. Ama yarışmadaki her sorunun cevabıyla o gece Jamal'ın inanılması zor gerçek hikayesi ortaya çıkacaktır. Her bir soruyla geçmişine geri dönen Jamal'ın yaşadıklarını gözler önüne serer.Fakat sadece bir soru gizemini korur...
Bir sokak çocuğu,milyoner olmaya bir adım uzaktadır.Peki,bunu nasıl başarır?
A.Hile B.Şans C.Zeka D.Kader
Tavsiye ederim,bu müthiş filmi bi yerlere not edin.
Uyarıyorum olaylar ağır bu kitapta.Hüzünlü.Esir kampına düşen bir kızın nasıl o işkenceli yılları atlatmaya çalıştığını,ruhundaki yaraları nasıl sarmaya çalıştığını yazmış Alexandra Cavellius.Hikayedeki olaylar tamamen gerçekmiş.Zaten daralmış olan ruhumu iyice hüzünlendirdi.Ama okuyun,bilin isterim.Tavsiye ederim. P.S:Otomatik post.
Aslında evdeki tüm fazlalıklarla beraber bu kutu ve açma halkaları da çöpe gidiyordu ki olaya el koydum.Evde dolana dolana bulduğum bi kaç parçayla kutuyu yeniledim.Aslında bence hiç fena olmadı.İçine üniversite notlarımı+fotolarımı filan koymayı düşünmekteyim.Bakalım..
Peki ya sen? Hâlâ bekliyor musun? Beklemek, şimdi hiç duymayan birine, Dünyanın en güzel şarkısını söylemek kadar anlamsız. Peki ya umut? Umut, şimdi hiç görmeyen birine, Gökkuşağını anlatmak kadar zor ve imkansız.
.................................
Ben dostlarımı ne kalbimle, Ne de aklımla severim; Olur ya, Kalp durur, akıl unutur.. Ben dostlarımı ruhumla severim, O ne durur, ne de unutur. Rumi
Travma kelimesinin Yunancada yara kelimesinden geldiğini biliyor muydun?Peki ya rüya kelimesinin Almancada karşılığı nedir?"Travma".Yaralar canavar yaratabilir.Ve sen yaralısın.
-Shutter Island-
Şimdi bu blog varya.Hani ben buraya yazı yazıyorum çiziyorum,olur ya kopyalayıp izinsiz kullanmak istersin benim de o sıra canım birileriyle uğraşmak istiyordur mahkemeye verebilirim.Evet buna hakkım var.Ayrıca avukat tanıdıklarım da var.Yaparım.Hiç üşenmem.Bu blogda içerik kopyalamak kesinlikle yasaktır.Nokta ;)