Megaloman mıyım neyim!
Eski yazılarımı okudukça hoşuma gitti.
Hatırlamak iyi geldi.
Sonra dedim ki kendi kendime
Senin derdin ne dostum he tanrı aşkına söyler misin ?
Hey hey hey kes şunu ahbap,
Kahrolası canı cehenneme biri gibi davranmayı bırak,
Seni kendini beğenmiş lanet olası pislik ya o koca poponu kaldırır buraya hemen birşeyler yazarsın,
Ya da
Ya da
Immm
İşte ya da internette takılmaya devam edersin.
Dipnot : Evet belli olduğu gibi bugün fazlasıyla rüzgar yedim.
Öncelikle hava çok soğuk.
Günlerden lanet perşembe ve ben evdeyim. 15:46
Perşembe neden mi lanet.
Çünkü perşembe günleri bütün yaşama sevincimi öldürecek bir staja gidiyorum.
Neyse ki akşamları fotoğrafçılık kursum var.
Her ne kadar eve girip bir güzel yayıldıktan sonra evden çıkmak zor gelse de kendimi orada iyi hissediyorum.
Sürekli fotoğraflarla içiçe olmak eğlenceli.
Hocası desen ayrı bi deli.
Öğrencilerin hepsi de başka bi telden çalınca ortaya hoş enstanteneler çıkıyor.
Gördüğünüz gibi anlatımlarda da artizliğimi yapıyorum evelallah.
Şimdi bu yirmiiki kasım soğuğunda,
Titreye titreye kursa gideceğim.
Son zamanlar öyle koşturmacalı geçti ki hiç bakamadım bAuralara.
En büyük koşturmacamız şuydu ki:
Kankam sözlendi.
Ki bu tuzlu kahveden tutun da söz kurabiyesi yapımına,söz elbisesi arayışına,kızkıza sözöncesi partisi yapımına,söz kurdelası kesiminden topuklu ayakkabılarla çamlıcanın arnavut kaldırımlarında bir saat kadar yürümeye çalışmaya,dilek feneri uçurmaya ve hatta daha birsürü şey demek.
Güzel şeyler demek.
Gülmeler demek.Mutlu olmaklar demek.Duygulanmalar demek.
Bu kadar yoğun duygunun arasına birde vizeleri sokarlarsa biz o vizeleri ipler miyiz sizce?
Yoeoaeo hiç sanmıyorum.
Mesela yarın bir sınavım var ama halimin tavrımın kaşı gözü ayrı oynuyor.
Kursum da beni bekliyor.
O yüzden şimdi;
En eskimo şekilde hazırlanmam lazım sanırım.
Saçmalıkları görmezden geliniz.
Öpüldünüz.
Tanrı bizi korusun dostlarım.